İlkyaz Kanaması Provalarım

herkes dağıldı
suretimi almıyorlardı aşklardan içeri
düşler ve dünya ortası kapıya
kalın sözlükler takoz edildiği vakit
herkes dağıldı
ve bu kışı yalnız uğurladım
birkaç fotoğrafın siyahbeyazından
kendi rengimi bularak.

iş ki kamburumu sizden gizleyeyim
aşinayım buna
kendini aynalarda tevatüren görenlerin
enselerinde kaşıntılı bir nefes uyandıracak
bu kepaze yerde, mezbelede
ilkyaz yaralarımın kabuğuyla meşguliyetim
ve yaralar için otacılarda rehin rüyalar
büsbütün
kıkırdayacaklar adımı sonra.

nasıl ki adım
kollarını çemremiş bir rivayettir
doğrusu öyle duyuyorum kalbimin zangırtısını.
öğlen uykularından uyanıyorum gibi şaşkın
belirsizliğin ikindi eşiklerine takılan kibrimle ben
burada
mukaddes kitaplarını yazıyorum
bu rezil bankların, insanların
hava kararınca rezilliğini sırtlayanların gıyabında
hep dağılan, dağılmaya yüz tutan
nihayetinde elbet dağılacak olanların.

öyleyse nicedir sâhir oluşumu
kendi döşeklerimde endişeli
bir misafir olmam ile anlatayım
çünkü, susayıp çatlayan topraklarla
tohum çatlatan sulardan beri burdayım
ve benim ellerim üşümez, bundan
onulmaz yaralar açarım hayatımda
bir rahim yarıp dünyaya bulaştığımdan beri
gökler yarıp bunun evveliyle döğüştüm
ve esas vahşilerin kementleriyle
bileğimdeki.

birinci sayfa:
kimi zaman şakaklarında bir
ağrı kılığında saklanan
hayattır, bilesin
her sabah uyanmaktır.
yine de ikiletme
parmaklarını üçe böleni.


Ahmet Hazar Ertaç
3/21
Mevzular Derin Fanzin, 34. Sayı